30 Aralık 2009 Çarşamba

Havuç Yumurta Kahve



Bir baba ile kızı dertleşiyorlarmış. Kızı, hayatında bir çok sıkıntı yaşadığını ve bunlarla nasıl başedeceğini bilemediğini söylemiş babasına. Sorunlar ardıardına devam ediyormuş hayatında. Babası kızını dinlemiş, dinlemiş ve gel sana birşey göstereceğim diye kızını mutfağa götürmüş. Ocağa üç tane eşit büyüklükte kap koymuş ve üçünün de altını aynı miktarda yakmış. Birinci kaba bir havuç, diğerine bir yumurta ve son kaba bir avuç çekilmemiş kahve çekirdeği koymuş. Her üçünü 20 dk pişirmiş... Adam bunu neden mi yapmış?
Okullu olup sınıfları dolduralı birkaç yılgeçti. Artık o ya da bu şekilde hepimiz hayatın içinde, bir koşuşturma halindeyiz. Hal böyle olunca eskiye göre su yüzüne çıkmayan bazı sıkıntılara ve zorluklara sahibiz. Sizinle paylaşacağım bu yazım, hayatın yeni gördüğümüz yüzü sebebiyle maruz kaldığımız yada kalabileceğimiz zorluklara karşı duruşumuz hakkında güzel notalar içeriyor. Keyifle okuyun...

...20 dakikanın sonunda adam kapların altındaki ateşi kesmiş. İlk önce haşlanmış havucu alıp bir tabağa koymuş. Daha sonra fazlasıyla pişmiş olan yumurtayı almış. En sonunda suya iyice sinmiş ve tam kıvamında kahve görüntüsü olan kahveyi de alıp bir bardağa boşaltmış ve kızına sormuş: Kızım ne görüyorsun?
Kızı, havuç, yumurta, kahve demiş. Babası kızı elinden tutup daha yakından görmesi için masaya yaklaştırmış ve tekrar sormuş. Kızı, eline bir çatal almış ve havuca batırmış. Yumuşaklığını hissettikden sonra, haşlanmış yumuşak bir havuç demiş. Daha sonra yumurtayı almış eline masanın bir tarafına vurup, kırdıktan ve içini gördükten sonra, pişmekten katılaşmış bir yumurta demiş. Ve bardağı eline alıp biraz içtikten sonra tam kıvamında, hoş kokulu ve lezzetli bir kahve demiş...fakat anlayamamış bir türlü babasının bunu neden yaptığını ve babasına sormuş: bunu bana niçin gösteriyorsun?
Babası yanıtlamış: bak demiş hepsi aynı şekil kapta, aynı sıcaklıkta, aynı sürede pişti. Fakat hepsi bu etkiye farklı tepkiler verdiler. Havuç, ilk başta sertti, güçlü idi. Ama kaynatılınca yumuşadı hatta güçsüzleşti. Yumurta çok kırılgandı, hafifçe dokunsan bile çatlayabilirdi. Kaynatılınca içi sertleşti, hatta katılaştı. Bir avuç çekilmemiş kahve ise yine sertti, hepsi birbirine benziyordu, ama ısıtılınca ne oldu, kahçe çekirdekleri ısındılar, gevşediler ve içinde oldukları sıcak suya yayıldılar. Hoş bir koku yaydılar, güzel bir tat bıraktılar ve suyu eşsiz lezzette bir kahveye çevirdiler demiş ve devam etmiş adam kızım sen hangisisin diye sormuş. Zorluklarla karşılaştığın zaman nasıl tepki gösteriyorsun demiş. Sen havuç musun, yumurta mısın yoksa kahve misin?
Peki ya siz hangisisiniz? Havuç gibi sert bir kişi ama sorunlar yaşayınca yumuşuyor ya da güçsüzleşiyor musunuz? Yumurta gibi, içi yumuşak, her an kırılabilir bir kişi ve sorunlar karşısında, güçleniyor ve sertleşiyor musunuz? Sıcak suya atılınca tüm güzelliğini suya bırakan ve müthiş bir lezzete sebep olan kahve çekirdekleri gibi çevrenizde ne kadar sorun olursa olsun, bunları olumlu hale çevirerek, çevrenize güzel tatlar, duygular katabiliyor musunuz? SİZ HANGİSİSİNİZ...?

2 yorum:

  1. çok güzel bir yazı, eline sağlık.
    hangisi olduğumu düşünüyorum da..
    karamsarlaştım...

    YanıtlaSil
  2. sanırım "havuçlu yumurta" yım :)
    ama kahve olmayı da hic bu kadar istememiştim..
    gercekten keyifle okudum, eline sağlık..

    YanıtlaSil

Yorumlarınız bizim için değerlidir. Gerçekten bizi olumlu anlamda eleştiren ve ileriye götürecek eleştiriler yapmanızı diliyoruz..