26 Aralık 2009 Cumartesi

*Yılbaşı Işıltısı*


Şaşırıyorum doğrusu. Zaman, ellerimizden sıktıkça daha da ufalan küp şeker misali, artan ivmeyle kayıp gidiyor. Gitmek de denmez buna, uçuyor resmen ve biz de öylece ardından bakakalıyoruz.
...Ve yine yeni diye kutladığımız, kutladığımız an itibariyle de eskiyen bir yılı daha geride bırakıyoruz. 2009'a nasıl girdiğimse dün gibi aklımda. Her neyse... Yeni yıl dendiğinde manevi olarak zamanın hızlı geçtiği hislerini duyuyorum. Onun dışında yeni yıl, sürekli beklentiler içieren bir kavram herkes için. Yeni umutlar, yeni bir sayfa hatta abartacak olursak yeni bir yaşam=) Ne yazık ki yeni yıla karşı böyle bir beklentim hiç olmadı; 01.01 sabahı uyanıldığında, her şeyin aynı olduğunu görmek tüm bu hayallerin en çok kırıldığı an olsa gerek. Evet, dediğim gibi böyle bir beklentim yok 2010'dan ... ama yılbaşı gecesi denildiğinde akan sular durur benim için. O geceye, herkesin yeni yıla yüklediği tüm beklentilerin on mislini yüklerim; yılı yarıladığımız an itibariyle de zaten yılbaşında ne yapacağız sorularını çeşitli formatlarda hafiften insanlara sormaya başlarım. Hiç bir zaman da net program yapamamakla sonuçlanır konu=) Artık yılbaşının metasal yaklaşımları mıdır, tüketim toplumunun bir neticesi midir bilemem ama o gece benim için bir ışıltı gecesi olmalıdır. Işıltı derken gözünüzde en klas restoranda, en pahalı şarap eşliğinde yenilen yemek ve ardından bir dünya paranın harcanacağı geceler gelmesin. Yılbaşı ışıltısı, benim için evde hazırlanmış, özenli, her detayı düşünülmüş bir sofradır. Peçetelerin yeşilli kırmızılı, yılbaşı motifleriyle dolu olmasıdır; mümkünse hindili yoksa en azından kestaneli pilavlı menüdür. En sevilern şarküteriden alınan; çerkez tavuğu, midye dolması ve patlıcan salatasını da içirene mezeler bütünüdür. Sofrada bunlara eşlik eden en az bir mumun bulunmasıdır.Bu aydınlığa da, büyük ya da küçük farketmez, kurulmuş bir çam ağacının üstündeki rengarenk ışıkların eşlik etmesidir.

İnsanın o gün için en azından giyimine özen göstermesidir. Rahat giyinmek, cool takılmak da tercih meselesidir ama konu yılbaşı olunca, insanın biraz da kendisi ışıltılı olmalıdır benim için.
Yılbaşı ışıltısı, kafaya geçirilen abuk subuk kartondan şapkalardır, tüylü tüylü maskelerdir ve o adını bilmediğim ama üfleyince uzayan, düdükvari zımbırtıları üfleyip atmaktır. Saatler 00.00'a yaklaşırken, o saatte patlatmak üzere şişirilen balonlardır ve üzerlerine patlattığımda beraberinde uçup gideceğini düşündüğüm kötü anlamlı sözcükler yazmaktır. Sehpahaların üzerine serpiştirilen yılbaşı konseptli kurabiyeler (ki son bir kaç senedir Vita'dan aldığım tadı vasat ama görüntüsü hoşuma giden yiyecekler oluyor kendileri) ve oynanmasa da varlığıyla nostalji yaratan tombala kutusudur. Yine onlara eşlik eden, uzun boylu içki şişeleri ve yer yer 'yeni yıla' diyerek tokuşturulan, mümkünse kristal (:P) kadehlerdir.


TV. kanallarında, en iyi geri sayımı yapacak kanalı aramak ve ararken de, o telaşla zamanı gelen geri sayıma 10'dan değil de 6 dan7 den başlamaktır. Sonunda, 'oldu mu ya, girdik mi, bi diğer kanallara da baksana' diyaloglarını yaşamak, yine de herhalde girilmiştir diye düşünerek en yakınına sarılıp, öpüşmektir yılbaşı ışıltısı.
00.00'da patlatma hayali kurup, bir türlü patlatamamdır o balonu ve her defasında yılbaşı öncesi, değiştirmeyi unuttuğum kırmızı iç çamaşırıdır. Avrupa'dan, yılbaşı görüntülerinin ihtişamını, havai fişekleri izlemektir. 00.00 itibariyle erkeklerin Victoria's Secret defilesini izleme huysuzluğudur (ki bu ısrarlara bazı kızların da katılmalarına anlam veremem:) ), Gisele Bündchen, Adriana Lima' dır yılbaşı ışıltısı. Biraz tepinmek ve yavaş yavaş uyku vaktinin gelmesidir. Gece bitmesin diye mücadele vermektir ama her sene olduğu gibi uykuya yenik düşmektir; yılbaşı ışıltısının yavaş yavaş sönmesi. Tüm bu ve bunun gibi tantanalar yeni bir yıla girebilmek ve yıl daha güzel geçsin değildir aslında; bu tantana hayata renk, neşe ve ufak bir ışıltı katmak içindir.
Herkese sağlık, mutluluk ve dileklerin gerçek olduğu bir yıl ve ışıltı ayarı zevkinize göre olan bir yılbaşı gecesi diliyorum.
10-9-8-7-6-5-4.....

1 yorum:

  1. yıllar geçse de insanın tekarlamaktan bıkmayacağı bir yılbaşı kutlama şekli. 31.12.2010 gelse de tekrarlasak tüm bu güzellikleri :)
    iyi seneler herkese!

    YanıtlaSil

Yorumlarınız bizim için değerlidir. Gerçekten bizi olumlu anlamda eleştiren ve ileriye götürecek eleştiriler yapmanızı diliyoruz..