23 Aralık 2009 Çarşamba

İşte Christmas zamanı....

 

Christmas bilindiği gibi hristiyanlarca kutlanan ve İsa'nın doğum günü olduğu düşünülen dini bir gün.Christ's Mass'tan gelmiş ve zamanla christmas şeklini almış.Günü kimilerine göre değişmekle beraber,öğrendiğime göre çoğu kesimce 25 aralıkta kutlanıyor.
Christmas'ı hiç yaşamadım,malum,bizim için bir şey ifade etmiyor.Hiçbiryerde de onun için yapılan bir hazırlığa rastlamıyoruz Türkiye'de.Ancak ilk defa Christması yaşıyorum burada,hoş, kutlamasam da içindeyim.Bu gün için günler hatta haftalar öncesinden hazırlıklar başladı,heryerde bir süslemedir gidiyor. Meydanlar da devasa 'christmas tree'ler,standlar,kırmızı ağırlıklı renkler (ki bu kırmızı niye ayrıcalıklı anlayamadım) hediyelikçilere aşırı ilgi ve indirimler...Tıpkı bizdeki yılbaşı hazırlıkları gibi,ama burada insanlar daha ilgililer,sebebi de dini bir gün olmasından kaynaklı olmalı.
O gün geldi mi kimseyi sokakta bulamazmışız, hiçbir yer açık olmazmış, herkes ailesiyle evinde geçirirmiş bu günü.Garip,bizde bayramlar -ki dini bayramlar da dahil, gençlerin akraba ziyaretinden çok arkadaşlarla sokaklarda volta attığı şekilde geçer.Ve o günler de ufak dükkanlar dışında her yer açıktır,hatta asıl o gün açıktır ki müşterisi çok olduğu için.Ama Christmas da bu insanlar aileleriyle kutlamayı tercih ediyorlar,öyle gelenekselleşmiş anlaşılan.Öğrencilerin hepsi (kutlayanlar) ülkelerine dönüyor,o gün masa da olabilmek için,yemekler yapılıyor,hediyeler veriliyor...
Ancak kimileri neden kutladıklarını da bilmiyorlar herhalde,veya bizi 'türbanlı' kalıbı içine soktukları halde christmas'ın biz müslümanlarca kutlanmayan bir bayram olduğunun farkında değiller.'Christmas'ta ülkene dönüyor musun' sorularına 'hayır,biz kutlamıyoruz' cevabını verdiğimizdeki yüz ifadeleri bana başka açıklama bırakmıyor.
Yine de, dini bayramlarını bu şekilde coşkulu, keyifli, aile bağları içerisinde geçirmeleri imrendirici doğrusu.Bizim de bayramlarımız var,sıkıcı 'zorlama' ziyaretlerle geçen, insanların yine 'zorlama' bir araya geldiği,ilk fırsatta kendilerini bir alışveriş merkezinin labirentimsi koridorlarındaki o 'boşluk'a attıkları,bayram zammına maruz kalmış insan topluluğu şeklinde geçen. Büyüklerimizden duyduğumuz bayramlara ne oldu peki?Çocuklara mendil içinde hediyelerin hazırlandığı, günler öncesinden kıyafet alışverişinin yapıldığı, en büyüğün evinde toplanıp yemeklerin yenildiği, muhabbetlerin edildiği...Bizim niye yıl boyunca dört gözle beklediğimiz,sıcak aile buluşmaları şeklinde geçen, günler öncesinden tüm ülkece keyif ve istekle hazırlıkların yapıldığı bir Ramazan Bayramımız olamasın ki?Christmas coşkusunu günümüzün sanal dünyasında kaybetmiyorken, biz niye bayramlarımızı bu sanal dünyaya kaptırıyoruz?

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Yorumlarınız bizim için değerlidir. Gerçekten bizi olumlu anlamda eleştiren ve ileriye götürecek eleştiriler yapmanızı diliyoruz..