18 Kasım 2009 Çarşamba

Ben O Boruları Almayayım, Mümkünse (!)


Doktora gitmek büyük sıkıntıdır, üşengeçliktir, tembelliktir, korkudur hatta çoğu zaman boşa harcanan vakittir, nakittir, kredi kartı extresidir. Testler, tahliller, ultrasonlar, biyopsiler… Aman Tanrı’m daha çözüme gelmeden, nedir bunca uğraşı? Aman n’olucak yani, bunca senedir böyle yaşayıp gidiyorum demekse, cahilliğin önde gidenidir. En okumuşumuz, en bilinçlimiz bile kaçar yine de doktora gitmekten Ne yazık ki bu testlerin, kontrollerin hepsi gerekli, sonuç versin ya da vermesin. Malum erken teşhis hayat kurtarır.



Tıp uzmanı değilim, ama sıkıntılı yollarla uygulanan endoskopi ve kolonoskopinin ne kadar problemli teşhis yöntemleri olduğunu da hepimiz az çok biliyoruzdur. Malum en saf haliyle; endoskopi, mideyi; kolonoskopi de bağırsağı gözlemlemek adına içeri acımasızca boru sokulması demek. Kim ister ki, gırtlağında bir boru, öğür desen öğüremezsin; böğür desen böğüremezsin; benim anladığım öylece kalakalırsın el kol bağlı. Amaaaa…acı çekme korkusu acıyı çekmekten beter işte. Mideye bakılacak diye, gırtlağa bir boru sokulmasının korkusundan, yumurta kapıya dayanıncaya kadar da ertelenir doktor ziyaretleri. İşte bu ziyaretleri sıklaştırmak için bir neden=) Ben nedense bunu kendime bilinçaltımda dert edinmişim ki Hürriyet gazetesinde gözüme bu iki yöntemle ilgili haber anında takıldı. Bu dertlerden muzdarip olup da başlığı atlayanlarımız veya hiç okumayanlarımız vardır belki. Müjde! Artık o borular artık tarihe karışıyor. Tamam, abartmayalım, henüz karışmadı belki ama popomuzdan gırtlağımızdan sokulan, ucu kameralı o borulardan kurtulma şansı görüldü. Artık 3 cm. boyundaki kameralı kapsülleri yutuyoruz ve 1 saat 45 dakika bekleyip, belimize bağlanan alıcılar sayesinde, ilk 3dk. içinde, ardı ardına çekilmiş fotoğrafların ve verilerin bilgisayara aktarılmasını bekliyoruz. Yuttuğumuz kapsülü de bildiğimiz yollardan vücut dışına atıyoruz. Sanırım hepsi bu; bir hasta bu konuda daha ne kolaylık isteyebilir ki… Bu yöntemin uygulanması için ergenlik çağını geçmiş olma şartı dışında, isteyen herkese yapılabildiğine okudum.

Ben tabi, hastanın bakış açısıyla olayın rahatlığından bahsettim ama tıbbi açıdan da doktora ve teşhise de kolaylık sağlıyan bu yöntem vücutta, gözlemlenmesinin zorluğundan dolayı ‘kara kutu’ olarak adlandırılan incebağırsağı da detaylı incelemek için birebir.

Yine de Türkiye’de kullanılmaya başlandıysa da ne kadar yaygın ve ne kadar maliyetli bir yöntemdir; yetkililerden öğrenmek gerekir. Böyle bir durumda, bu yöntem için Amerikan ve Florance Nightingale Hastaneleri’nin Gastroenteroloji bölümlerine başvurabileceğinizi söyleyebilirim.
Bunlara ihtiyaç olmayacak borusuz, sağlıklı günler dilerim hepimize...

1 yorum:

  1. Ahhh bu bilgi süper oldu.6 yıldır reflü hastasıyım, her doktora gidişimde doktorumun hadi dogru endoskopiye demesine rağmen, 3 kere de randevu alıp sıra bana gelmek üzereyken hastaneyi terkettiğim için bu haber benim için günün en iyi haberleri arasında !

    YanıtlaSil

Yorumlarınız bizim için değerlidir. Gerçekten bizi olumlu anlamda eleştiren ve ileriye götürecek eleştiriler yapmanızı diliyoruz..