Mini Çakal

Çok fazla karikatür dergilerini takip eden biri değilimdir. Özel olarak Penguen - Uykusuz gibi haftalık yayınların çıkış günlerini de sabırsızlıkla beklemem. Yanımdaki arkadaşım almışsa ya da elimin altına bir şekilde bi tane geçmişse de okumamazlık etmem. Politik göndermeler çok hoşuma gider. Yalnız bu aralar, bir arkadaşımın bu yayınları sıkı takipçiliği nedeniyle karikatüre ve özellikle de Penguen'e ilgim epey arttı diyebilrim. Yazmama neden olan da, Barış Atar'ın Penguen'deki, "Mini Çakal" köşesi.

Mini Çakal karakteri, blogumuzun adından da gönderme yaparsak, aslında hepimizin birbirimize nasıl da benzediğini gösteren çok güzel bir örnek. Küçük şeylerden fayda çıkarmaya çalışan, basit hesaplar peşinde koşan, etrafına zararı olmayan, ama aslında yaptığı küçük hesaplarla kendisine de bir faydası dokunmayan insan tipidir.


Örnek mi ? "Taksi'ye biraz ileriden bineyim de, daha az yazsın" diyen insandır bu mini çakal. Mini Çakal, bir büfeye gitti mi dolaptan kola aldı mı en arkadan alır, çünkü en soğuğu odur.

Mini çakal ;

* O gün sabahtan beden dersi varsa okula eşofman ile gidendir.

* Sınava girmeden önce, çok az çalıştım ya da sabah gelirken biraz baktım diye tribe girendir. Yüksek not alırsa, az çalışarak bunları başarabiliyorum imajı verirken, düşük not alırsa zaten çalışmamıştır, bi çalışsa neler yapabilecek kişidir.

* Çıkma saatine yakın çişini yapandır, yolda çişinin gelmesini engeller.

* Mc Donalds'ta kendi menüsünü beklerken arkadaşının tepsisindeki patatesleri tırtıklayandır, böylece daha çok patates yediğini düşünür.

* Gece dışarı bir eğlence ortamına gidildi mi, erken çıkıp hem şekil yapan, hem de sadece kendi içtiklerini ödeyip, genel topluluk için söylenen, patates - çerez gibi şeylerin masrafına katılmayandır.

* Konuştuğu cümlelerin içerisine 1-2 ingilizce kelime katıp, yabancı dile hakimim imajı verendir.

* Arkadaş ortamlarında bir cafe'ye gidildi mi sadece çay içip, hesaba ortak olmamak için, "benim bi çay vardı sadece ya, ödersiniz" diyendir.

* Yemek sepetinden sipariş verirken, ketçap mayonezi bol tutup, daha sonrası için de kullanma hesabını yapandır.

* Nikaha gitmeyip, çeyrek altın masrafından kurtulacağını düşünen insandır.

* Otobüse bindiğinde, en arka köşeye geçip, çocuklu, hamile ve yaşlıların oraya ulaşamayacağından ötürü yerinden kalkmak zorunda kalmayacağını düşünendir.

* Mahalle maçlarında kale son diyendir.

* Karışık kuruyemiş tabağında, soslu mısır, fındık ve şam fıstıklarını eliyle ayıklayıp, avucunda doldurandır.

* Discoda barmen'in içki ısrarından kurtulmak istediği için, bir sütunun ya da kolonun arkasına geçip orda takılandır.

* Önce tuvaletini yapıp, sonra ellerini yıkayandır.

* Facebook profilinde ya da msn iletisinde üzgün olduğunu belirtip, kızlara ilgi göstermesi için yem atan insandır.

* Poşet çayının suyunu iyice sıkıp, parasının boşa gitmemesini isteyen insan tipidir.

* Erkek arkadaşı ile vitrinleri gezerken beğendiği kazağı gösterip, bu sayede o kazağı hediye bekleyendir.

* Kola'yı yemek ile birlikte isteyip, kolanın erken gelmesi durumunda ısınmasını engelleyendir.

* Yarım ekmek dönerin son lokması ile, ayranın son yudumunu denk getirebilip, 2. bir ayran almaktan kaçınandır.

* Topluluk içinde gaz çıkarınca, ilk olarak "kim yaptı lan" diye ortaya atlayıp, en iyi savunma hücumdur felsefesini benimsemiş kişidir.

* Mahalle ya da halı saha maçlarında, bilerek gol yiyip, kötü kaleci imajı verip, kaleden biran önce çıkmaya çalışandır.

* Gece sokakta gördüğü midyeciye, "Mardinli misin ?" diyerek, damardan girdiğini düşünendir.

* Migros'a gitti mi poşetlerden fazla fazla alıp, evinde çöp torbası niyetine kullanmayı düşünendir.


Ve bunun gibi daha niceleri. Şimdi söyleyin bakalım. Siz de mini çakal mısınız ?