11 Kasım 2009 Çarşamba

Bursa'da İskender Kebap

10.11.2009 günü iş gereği müşteri ziyaretleri yapmak maksadıya, sabahtan Bozüyük'e, oradan da Bursa'ya geçtik iş arkadaşlarıyla. Öğlen 2 gibi Bursa'daki müşteriden çıktıktan sonra, hepimizin karnı çoktan acıkmıştı. Bursa'ya geldik mi Burger King yemeyecektik haliyle. Daha önceden tecrübeli olan arkadaşa sorduk, tek adres söyledi. Osmangazi'deki Cemal ve Cemil Usta'nın Uludağ kebapçısı. Buranın en meşhur mekanıymış.


Beklentiler gittikçe arttı. İstanbul'da ve Türkiye'nin bilumum yerlerinde birçok kere hepimiz İskender kebap yemişizdir. Fakat İskender'in anavatanı sayılan Bursa'dakinin diğerlerinden farkı ne olacaktı merak içindeydik. Beklentiler büyüktü, şöyle kocaman bi restoran bekliyordum. Mekana varmamız ile hayal kırıklığı yaşadığımı söylemeliyim. İskender'in anavatanı Bursa'da, bu İskender'i en iyi yaptığı söylenen mekan, ufak, derme çatma, 5-6 tane masası olan bir mekandı.

Bursa'yı bilenler için, Eski Garaj'ının karşısında (Bu da Orhan Ayhan'ın, "İnönü stadını bilenler için, deniz tarafındaki kale" tarifi gibi oldu)

İlk baştaki ufak hayal kırıklığından kurtulmamız, mekanın duvarlarının, ünlülerin mekandaki resimleri ile donatıldığını görmemiz ile gerçekleşti. Bilenler için, Etiler'deki Casita veya Arnavutköy'deki Ali Baba köftecisi tadında, duvarlarda ünlülerin Cemil veya Cemal usta ile kanka pozundaki resimleri mevcuttu. Bu tarz mekanlara girip duvardaki resimleri inceleyince klasik tepkimiz olan "aaaa Volkan Demirel de gelmiş" , "bak Türkan Şoray'ın resmi" , "şu adam kimdi ya, hani Issız Adam'da oynuyordu" geyikleri elbette burada da yapıldı.



Duvarlarda 2 cm boş yer bırakmamışlar. Bu resimlerden, Aziz Yıldırım'ın zamanında, Fenerbahçe, Bursa deplasmanına geldiğinde yönetim kurulunun önde gelen üyeleri ile birlikte çekildiği resim dikkatimi çekti haliyle. Yanında, Hakan Bilal Kutlualp, Saadettin Saran, Atilla Kıyat ve birkaç yönetici daha var. Ne kadar enteresandır ki, hepsi ile şu anda kavgalı ve konuşmuyor. Bu konulara başka yazılarda gireriz. Bunun haricinde, sanat, spor, siyaset dünyası gibi bir sürü farklı camiadan ünlülerin resimleri mevcut. Bu resimler moralimizi biraz yerine getiriyor, bu kadar adam hata yapmış olamaz herhalde. Normalde öğle saatlerinde yer bulmak imkansız iken, biz 14.30 - 15.00 gibi gittiğimiz için rahatça yer buluyoruz.

Arkadaşlar 1 er porsiyon alırken, "bir daha Bursa'ya ne zaman gelirim ki ?" diyerekten 1.5 olsun benimki diyorum. Arkadaşlar yanında üzüm suyundan yapılmış "şıra" söyleyip yöresel tadlarda takılırken, ben kolamı söylüyorum.

Servis'te herhangi bir ekstralık yok, önden herhangi bir meze vs de yok. Sadece direktman tabakta isknder kebabınız geliyor. Kebapları tüketmesi 6-7 dakikadan fazla sürmedi. Çok net söyleyebilirim, hayatımda yediğim en güzel İskender kebaptı. Başta "kebap yahu işte, ne farkı olacak başka restorandakinden" gibi bir önyargı ile yaklaşsam da, yediğim en güzel İskender olduğunu kabullenmem fazla uzun sürmedi.

Peki bu kebabı diğerlerinden ayıran özellik nedir ?

Bir kere imalathaneleri fabrikasyon değilmiş. Ustalar etleri bıçak ucu ile işleyip öyle sevkiyata hazırlıyorlar. Bir başka fark, "Kebaplarda kullanılan etler, kıvırcık koyun, ve düve diye nitelendirilen dana etinden oluşmaktaymış.

Bu hayvanları seçerken de inanılmaz bir titizlik var. Genelde hikayelerde anlatılan "kekik kokulu dağlarda beslenen hayvanlar" palavrasını sıkmıyorlar. O dağlarda şimdi betonarme binalar var, bizimkiler kuru yem, çayır-çimen veya küspe ile beslenmektedir. Fakat domates ve pancar küspesiyle beslenmiş olanları tercih etmemekteyiz" şeklinde belirtiyorlar durumu.

Mekanın sahiplerinin çok ilginç hayat hikayeleri var, başka bi yazıda ona da değiniriz. Ama Bursa'ya yolunuz düştüğünde ilaki gitmeniz gereken bir mekan. Sonradan öğrendik ki, hemen mekanın karşısındaki büyük kent meydanı alışveriş merkezinde kocaman bir dükanları daha varmış. Üstüne üstük, İstanbul'da da 2 tane franchising vermişler. Biri Ataşehir biri de Etiler olmak üzere İstanbul'da da 2 tane dükkanları var. En kısa zamanda gitmek farz oldu.

Hesabı alma kısmına gelince, orada ufak bir şaşırma durumu oldu. 3 kişi toplam 3.5 porsiyon iskender + 2 şıra + 1 kola ne kadar edebilir ki ?
72 YTL. İskender'in porsyon'u kaça dedik, 18 YTL cevabını aldık. 1.5 porsiyon da haliyle 27 YTL yapıyor. O anda farkettim ki, benim 1.5'un aslında diğer 1 porsyonlardan pek de farkı yoktu.

Her neyse dedik, gırtlak için harcanan paraya çok takılmamak lazım. Haketti mi, bana sorarsanız haketti. Mide bayram yaptı. İşin kötü yanı bundan sonraki İskender'ler pek kesmeyecek bünyeyi. Bakalım bir de İstanbul'daki şubelerinde deneyelim bu İskender'i, aynı kıvamı yakalayabiliyorlar mı görelim. Bursa'ya yolunuz düştüğünde mutlaka deneyin, ama dikkat edin cebinizde paranız olsun..

2 yorum:

  1. Etiler şubesine gitmenizi şiddetle öneririm. Zira gerek mekan, gerek servis kalitesi, gerekse lezzet bakımından çok daha başarılı buldum.

    Etiler'de Günaydın Restoran'ın tam karşısında.

    YanıtlaSil
  2. etiler şubesine et şıra ve tereyağı bursa merkezden gitmiyormuş.etile aynı zaman da şube değil isim hakkı verilmiş ve anlaşmazlık varmış bu aralar..

    YanıtlaSil

Yorumlarınız bizim için değerlidir. Gerçekten bizi olumlu anlamda eleştiren ve ileriye götürecek eleştiriler yapmanızı diliyoruz..