12 Kasım 2009 Perşembe

Darius Vassell'in başına gelenler...


Son yıllarda ülkemize gelen yabancı transferlerin kalitesinde gözle görülür bir artış var. Bundan önce televizyonlardan yabancı liglerde izleyebildiğimiz yıldızları, artık kendi liglerimizde görebiliyoruz. Alman kaleci Herhald Schumacher ile başlayan süreç, Hagi, Popescu, Oretaga, Alex, Van Hoijdonk, Rebrov, Ailton, Anelka, Ricardinho, Lincoln, Kewell gibi isimler ile devam etti. Futbolsuz geçen yaz sezonlarında, çoğumuz spor sayfalarının kolpa haberlerine inanmak isteyip, Fotomaç - Fotospor gibi gazetelerin, Avrupa'nın ünlü yıldızlarına, kulübümüzün formalarının photoshop ile geçirilmiş resimlerini yayınlamasıyla gaza gelirdik. Arkadaşlar arasında yapılan sohbetlerde, "Oğlum Eto gelirse bu sene lig boşuna oynanmasın" minvalinden cümleler sürekli sarfedilirdi.


Bu meşhur oyuncuların transferlerinin 3 büyüklere yapılmasına artık alışmışken, bu sene 100. yılını kutlamaya hazırlanan Ankaragücü, sezon başında uzun süren belirsizlikler sonrasında bir zamanlar İngiliz milli takımında direk 11 oynayan Darius Vassell'i kadrosuna kattı. Ankaragücü gibi bir takıma Darius Vassell gibi bir oyuncuyu transfer etmek aslında tehlikeli bir işti. Bütün taraftarın ve medyanın ilgi odağı Darius Vassell olunca, haliyle takımın hocası ile oyuncular da kendisine karşı cephe aldı.

Ankaragücü'nde bu sene yaşanan ilginçlikler apayrı bir inceleme konusu olması lazım esasında ama, biz son aldığımız enteresan haberi yorumlayalım. Darius Vassell, akşam kaldığı otelden, parası ödenmediği için kapı önüne konulmuş. Kulübe yakın kaynaklardan aldığımız bilgilere göre (bu kelime grubunu da hep kullanmak istemişimdir) Ankaragücü kulübü kendisine başta Bilkent olmak üzere, Ankara'nın birçok lüks semtinden ev göstermiş ama kendisi beğenmemiş.

Merak ettiğim, bu adam geceyi nerede geçirmiştir acaba ? Yol bilmez yordam bilmez. Yabancı dil öğrenimindeki en önemli seviye tespiti olan "Yabancı bir ülkede kaybolsan derdini anlatacak kadar o dili biliyor musun ? " sorusuna olumlu cevap verebilecek düzeyde bir Türkçesi olduğunu sanmıyorum. Gecenin bir yarısı bu adam nereye gitmiştir ? Park'ta bir bank üzerinde mi yatmıştır ? "Ben Tanrı misafiriyim" diyip bir Ankara'lının evine mi sığınmıştır ? Gecenin bir yarısı kapınızın çalınıp bir zenci ile karşılaştığınızı düşünsenize...

Vassell'e herhalde hayatının en değişik tecrübesi olmuştur bu olay. Birilerine güvenip, hiç bilmediğin tanımadığın bir ülkeye geliyorsun, sonrasında gecenin bir yarısında seni sokağa koyuyorlar. İngiltere milli takımı ile kampa gittiği her yerde en klas yerlerde kalan bu adam, şimdi kim bilir nerede kalıyor ?

1 yorum:

  1. crown plaza,dan cemal aydın ve ekibinin marifteleri sonucu çıkarılmış ve hemen yeni yönetim tarafın rixos otele yerleştirilmiştir ayrıca şuanda bilkentde triblex bir villa tahsis edilmiş ve gene şahsına tahsis edilen audi Q7 marka cipiylede ankara caddelerinde boy göstermektedir

    YanıtlaSil

Yorumlarınız bizim için değerlidir. Gerçekten bizi olumlu anlamda eleştiren ve ileriye götürecek eleştiriler yapmanızı diliyoruz..