23 Kasım 2009 Pazartesi

Sigortanız Kesilsin İstemiyorsanız FACEBOOK'taki Hareketlerinize Dikkat Edin

Facebook, artık vazgeçilmez bir yaşam biçimi olarak, hayatımızın merkezine yerleşti. Yerleşti yerleşmesine de, bizi biz yapan özellikerimiz kendimizden ve sosyal hayattaki davranışlarımızdan çok Facebook'taki eylemlerimiz mi oldu? Eğer öyleyse, durum artık tehlike sinyallerini veriyor demektir.

Bugün izlediğim bir haber karşısında bu fikre kapıldım, evet belki Facebook, insanın sanal dünyadaki en temel sosyalleşme ortamı oldu ama sigorta şirketleri bile sizi Facebook'taki paylaşımlarınız üzerinden değerlendiriyorsa, vay halimize. Konu şu, Kanada'da Nathalie Blanchard (29) adlı bir kadın depresyon teşhisiyle çalıştığı firmadan (IBM) izinle ayrılıyor ve Manulife adlı sigorta şirketinden hastalığı nedeniyle aylık ödeme alıyor, ta ki bu sonbahara kadar. Sonra ne mi oluyor.
Her problemli ya da problemsiz insan gibi, bu kadın da Facebook'a fotoğraflarını koyuyor, bir şekilde normal hayatını da sürdürmeye çalışıyor (depresyonda ya da değil, sonuçta bu da bir insan) ve Manulife, ödemeleri durduruyor. Sebep, artık Blanchard'ın hasta olmadığına karar vermesi. Yani Facebook'ta güleryüzlü 2 fotoğrafınızı koyarsanız, siz de
mutlu, problemsiz insanlar oluyorsunuz. Depresyondaysanız depresyonda olduğunuzu bileceksiniz; ne demek gülmek, gezmek(!) Gerçi sigorta şirketlerinin Facebook'u ciddiye aldıkları daha önceden de belliydi, şu habere bir göz atın;
''Hırsızlar, Facebook gibi sosyal iletişim sitelerine “Tatildeyim” yazan kullanıcıları takip ederek
soyuyor! Sigorta şirketleri, Facebook gibi sitelere üye olan müşterilerin primlerine artış planlıyor.''

Demek ki geçen gün blog'umuzda bahsi geçen Second Life gibi simülasyon oyunlarına oyun diyip geçmemek lazımmış. Bizi biz yapan, etli kanlı canlı konuşan düşünen biz değil de sanal dünyada yansıtmak istediğimiz ifade biçimleriymiş. Sigorta şirketlerinin sağlık da dahil olmak üzere herhangi bir hasar ödememek uğruna bin türlü dalavera, dedektiflik ve hinlik yaptığını biliyordum ama Facebook gibi insanların çoğu zaman kendilerini olmadıkları gibi yansıttıkları profillerini de bu kadar ciddiye alacaklarını düşünmemiştim. Aman diyeyim, varsa varsa sağlık sigortanız, sağlıklı fotoğraflar koymaktan kaçının; gerçi o zaman da bu adam sağlıklı değil bunu şu bu hastalıklardan muaf tutalım derler.
(Bu arada sigorta şirketi kadını daha da depresyona sokmuş olacak ki, bakalım nasıl bir profil resmine sahipmiş bu kadın diye meraklandım ama kadıncağız profilini gizlemiş; ya da zaten baştan gizliydi, o zaman da soru şu, bu şirket nasıl gizli bir profile ulaşabiliyor. Özel hayat da kalmadı!)

2 yorum:

  1. çok doğru bir konuya parmak basmışsın mörw'cüm:) geçen yıllarda da bir kadının facebook'ta eğlenir haldeki fotoları kocasının ödeyeceği nafakada indirime sebep oldu. demek bu tarz yerlere gidip eğlenecek parası var mantığıyla(!) ayrıca hakimlik sınavlarına girecek adayların face hesaplarının olması da büyük dezavantaj bunu da dipnot olarak belirtmek isterim:) berrak=)

    YanıtlaSil
  2. rahat olun 2000 yada 2006 dan beri Turkiye de hiçbir sanal ortamla baglantili durum yada olaylar delil olarak kullanilamamakta. Ozellikle sanal alemde çapkinlik yapanlar bundan yirtmakta :)

    YanıtlaSil

Yorumlarınız bizim için değerlidir. Gerçekten bizi olumlu anlamda eleştiren ve ileriye götürecek eleştiriler yapmanızı diliyoruz..